KİMYAGERLER DERNEĞİNİN BASIN AÇIKLAMASI
Son günlerde medyada ve sosyal medyada Türkiye’deki tüm kozmetik ve gıda takviyesi üreticilerini hedef alan gerçek dışı ithamlar ve iddiaların artış gösterdiğine tanık oluyoruz. Bu asılsız iddialar, sektörün güvenliği ve üretimi konularında yanlış anlamalara ve olumsuz algılara sebep olmaktadır.
Ülkemizde mesleğini hakkı ile icra eden Kimyagerler, Kimya mühendisleri, Biyologlar, Eczacılar ve Kozmetoloji uzmanları pek çok alanda olduğu gibi Kozmetik ve Gıda takviyesi üretiminde de görev almaktadır. Bütün paydaşlarımız işlerini dünya standartlarında ve düzenleyici otoritenin kuralları ve denetimleri dahilinde icra etmektedir. Ülkemiz kozmetik sektörü son yıllarda büyük bir ilerleme kaydetmiş ve önemli başarılar elde etmiştir. Bu başarıların temelinde, sektörün Ar-Ge’ye verdiği önem ve insan kaynakları bulunmaktadır. Nitelikli insan gücü ve farklı disiplinlerden gelen uzmanların bir araya gelerek oluşturduğu sinerji, bu atılımın anahtarı olmuştur.
Kozmetik sektörünün başarısı, sadece ulusal değil aynı zamanda uluslararası arenada da dikkat çeken bir başarı hikayesini yansıtmaktadır. Bu başarılar, bir dizi faktörün bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu başarı, sürekli yenilik ve kalite odaklı yaklaşımıyla yakından ilişkilidir. Mevcut durum sektörün sürdürülebilir büyüme ve uluslararası rekabetçilik sağlamak için gösterdiği kararlılığın bir sonucudur.
Ticaret Bakanlığı “Kozmetik Raporu”na göre, Türkiye kozmetik sektörü, 2020 yılında 0,92 milyar dolarlık, 2021 yılında 1,1 milyar dolarlık, 2022 yılında 1,34 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Bu rakamlar, sektörün son iki yıldaki ihracat hacminin % 46 arttığını göstermektedir. Yine aynı rapora göre Türkiye’nin kozmetik ithalatı 2019’da 1,57 milyar dolar iken 2021 yılında 1,16 milyar dolara gerilemiştir. Yani, ithalatta, üç yıl içinde % 35,3 olarak azalma olmuştur. Bu veriler gösteriyor ki, sektörün küresel pazardaki payı ülkemizin diğer alanlarında yapılan atılımlara paralel olarak giderek artmaktadır. Bu bağlamda, ülkemiz kozmetik sektörü tıpkı ilaç sektörümüz gibi dünya kozmetik endüstrisinin üretim üssü olma yolunda hızla ilerlemektedir.
Sektörün göze çarpan bu başarısının birilerini rahatsız ettiğini ve sosyal medya aracılığı ile bu başarıyı gölgelemek için düğmeye basıldığını düşünüyor, aşağıdaki bilgileri kamuoyunun dikkatlerine arz ediyoruz.
- Türkiye’de kozmetik ürünlerin üretimi, satışı ve dağıtımı T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından sıkı bir şekilde gözetim ve denetim altındadır. Bu denetimler, kozmetik ürünlerin güvenliği, kalitesi ve uygunluğunun sağlanması amacıyla düzenli olarak gerçekleştirilmektedir.
- Kozmetik sektörü, bünyesinde farklı disiplinlerden gelen uzmanları bir araya getiren ve multidisipliner bir karaktere sahip olan bir alandır. Bu sektörde ağırlıklı olarak üyelerimiz olan kimyagerler ile biyologlar, eczacılar, kimya mühendisleri, makine mühendisleri, doktorlar, diş hekimleri, biyomühendisler gibi birçok farklı uzmanlık alanından profesyoneller bir arada çalışmaktadır. Bu çeşitlilik, sektörün ürünlerinin geliştirilmesi, üretimi ve kalitesinin artırılması için büyük bir avantaj sağlar. Kozmetik ürünlerin formülasyonundan ambalajlamasına kadar birçok aşaması, bu farklı uzmanlık alanlarından gelen profesyonellerin katkılarıyla şekillenmektedir. Sektörde yüz bine yakın emekçi çalışmaktadır.
- Bugün, hem kozmetik hem de gıda takviyesi üretimi alanında faaliyet gösteren Türk firmaları, ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu firmaların uluslararası pazarda etkin bir şekilde faaliyet göstermesi, Türkiye’nin dış ticaret dengesine olumlu yönde katkıda bulunmaktadır.
- Türkiye’de kozmetik sektörü, sıkı düzenlemeler ve denetimler altında çalışan saygın bir sektördür. Kozmetik ürünlerin üretimi ve satışıyla ilgili olarak, üreticilerin kayıt altında olması ve belirli standartlara uymaları yasal bir zorunluluktur. Ayrıca, ÜTS (Ürün Takip Sistemi) gibi mekanizmalar kullanılarak ürünlerin üretiminden tüketiciye kadar olan süreç titizlikle izlenmektedir. İthamda bulunulduğu gibi merdiven altı üretim ve dağıtım mümkün değildir.
- Kimyagerler Derneği olarak, kozmetik, ilaç ve gıda sektörlerine yönelik olarak 2011 yılından beri Kozmetik Kongresini; 2013 yılından beri İlaç Kimyası Kongresini; 2022 yılından beri de Gıda Kimyası Kongrelerini düzenlemekteyiz. Bu kongreler, sektörde çalışan uzmanların yanı sıra ulusal ve uluslararası alandaki akademisyenlerin, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla her yıl önemli bir etkinlik haline gelmektedir. Bu kongreler, sektördeki yenilikleri ve Ar-Ge çalışmalarını paylaşma fırsatı sunarak, bilgi ve tecrübe paylaşımını teşvik etmektedir. Ayrıca, sektördeki önemli paydaşları bir araya getirerek, sektörün gelişimine katkı sağlamakta ve bilim ve endüstri arasındaki işbirliğinin güçlenmesine ve sektörün rekabetçiliğinin artmasına yardımcı olmaktadır.
- İlaç, kozmetik ve gıda alanlarında kamu kuruluşları, sektör temsilcileri ve akademik kuruluşlar arasında oluşturulan güçlü iletişim ağı beraberinde, Ar-Ge ve İnovasyon, Teknolojik Güncelleme, İnsan Kaynakları, Bilgi Paylaşımı ve İhracat Artışı gibi birçok olumlu etkiyi beraberinde getirmiştir. Tüm bu etkiler, ilaç, kozmetik ve gıda sektörlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir şekilde büyümelerini desteklemiştir. Bu başarı hikayesi, sektör temsilcilerinin, akademik kuruluşların ve kamu kurumlarının işbirliğiyle mümkün olmuştur.
Türkiye Kimyagerler Derneği olarak, bu tür asılsız iddiaların, kanıtsız haberlerin ve rastgele seçilen görüntülerle yapılan karalamaların Türkiye ekonomisine zarar verme amacını taşıdığı kanaatindeyiz. Özellikle marka ve firma isimlerinin kullanılmasıyla yapılan bu tür haberlerin, belirsiz kaynaklar ve çıkar çevrelerince yönlendirildiğine inanıyor, bu tür çabaların, sektörlerin itibarına zarar verme ve rekabet ortamını olumsuz etkileme amacını taşıdığını değerlendiriyoruz.
Durumu kamuoyunun takdirine arz ediyoruz.