Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü, Kimyagerler Derneği (KİMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Kimyager Prof. Dr. Çetin Güler ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatma Tunç Köprülü’yü 13 Mart Perşembe günü Eczacılık Fakültesi Prof. Dr. İhsan Sarıkardaşoğlu Salonunda ağırladı. Prof. Dr. Çetin Güler “Kimyager ve Sanayideki Yeri”, Dr. Fatma Tunç Köprülü ise “Sağlık Alanında Bilgi Güvenliği Yönetimi ve Yönetim Sistemlerinin Önemi” konusunda katılımcıları aydınlattı.

Kimyagerler Derneğinin 2001 yılında İzmir’de kurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Çetin Güler, şu an itibari ile derneğin 4300 üye sayısına sahip olduğunu belirtti. Güler, derneğin amacının ise kimyagerlik mesleğinin gelişmesi yönünde gerekli her türlü girişimde bulunmak ve kimyagerlerin özlük ile meslek haklarını korumak olduğunu kaydetti. Kimyagerlik Lisans Eğitimi, Kimyagerlik Meslek Geliştirme Eğitimleri ve Kimder Panel ve Eğitimleri’nden bahseden Güler, kimya sektöründe uygulanan standartları ise şu şekilde sıraladı: “Zorunlu olarak, tedarikçi-müşteri ilişkisine bağlı; ISO 9000 Kalite, ISO 14000 Çevre ve OHSAS 18000 İş Sağlığı ve Güvenliği Standartları uygulanırken, gıda sektöründe zorunlu olarak HACCP Gıda Güvenliği Standardı, kozmetik ve ilaç sektöründe ise yine zorunlu olarak GMP ve GLP Standardı uygulanmaktadır.”

Sunumunda, 2013-2014 yılı Kimya Bölümü kontenjanlarına değinen Prof. Dr. Çetin Güler, kimyageri şu sözlerle tanımladı: “Kimyager, maddeyi atom ve molekül düzeyinde inceleyen, tanımlayan, üretebilen ve değiştirebilen, mesleğiyle ilgili kamu, özel ve hizmet sektörü ile endüstri dallarının işletme ve laboratuvarlarında çalışan, araştıran, işletmeye girecek her türlü ham madde ve işletmede oluşan ürün ve ara ürünlerin kalite kontrolünü yapan, üretimde karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik yöntemler geliştirebilen, işletmenin akışına katkı sağlayan ve üretimin daha ekonomik gerçekleşmesine yönelik çözümler üretmek üzere laboratuvar ya da pilot tesis düzeyinde AR-GE çalışması ve yenilikçilik (inovasyon) yapabilecek nitelikte kimya üzerine 4 yıllık üniversite öğrenimi sonucunda diploma almaya hak kazanan teknik elemandır.”

“Türkiye’deki mevzuata uyum tek başına yeterli değil”

Açıklamalarına Sağlık Bakanlığı Mevzuatları konusu ile başlayan Dr. Fatma Tunç Köprülü ise katılımcılarla şu bilgileri paylaştı: “Hastaların kişisel sağlık verilerinin mahremiyet ve güvenliğinin önemi, Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi Eylem Planı’nda vurgulanmıştır. 2007 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan bir seri ‘Güvenlik Politikası’ ile başta hastaneler olmak üzere tüm sağlık kuruluşları ‘Bilgi Güvenliği’ standartlarına uyum konusunda görevlendirilmiştir. e- Sağlık konusunda ciddi atılımlar yapılmış ve hem kamu hem de özel sektöre ait sağlık altyapısı ciddi ölçüde bilgi işlem olanaklarından yararlanmaktadır.”

Konuşmasında giderek artan “Güvenlik Tehditleri” karşısında Türkiye’deki mevzuata uyumun tek başına yeterli olmadığına da yer veren Köprülü, sağlık kuruluşlarının bilgi güvenliği konusundaki en büyük sorunlarının tedarikçilerden alınan hizmet, kuruluşların kaybettiği kayıtlar ve kişisel kayıtların takibi olduğunu, bu nedenle de sağlık sektöründe hizmet veren kurum ve kuruluşlarda; yasal zorunluluklara uyumun, hizmetlerin sürekliliği, kalite sertifikasyonlarının temini, güvenlik süreçlerinin oluşturulması ve denetlenmesinin önem kazandığının altını çizdi.

Köprülü, konuşmasının sonunda bilgi güvenliği ve kişisel verilerin korunması için; kişisel verilerin korunması ve gizlilik stratejisi ve politikalarının oluşturulması, kişisel verilerin envanterinin ve kullanım haritalarının oluşturulması, çalışan farkındalık programlarının ve eğitimlerinin düzenlenmesi, sınırlar ötesi veri transferinde yasal zorunlulukların karşılanmasının sağlanması, tedarikçi kullanımından doğan risklerin analiz edilmesi, veri sızması durumlarında ilk müdahale ve iletişimin önemini vurguladı.

Çiler Özceylan (Haber Merkezi)