KALİTESİZ KIRTASİYE MALZEMELERİNİN ZARARLARI HAKKINDA AÇIKLAMA

Kırtasiye malzemeleri gerek çalışma gerekse okul

ortamında geniş kullanım alanına sahiptir.  Bu ürünlere ofisortamında kullanılan zımba, makas, tükenmez kalemler, boya kalemleri, okul ortamında kullanılan silgiler,oyun hamurları, pastel boya, sulu boya, yapıştırıcılar, okul çantaları gibi pek çok örnek verilebilir. Buürünlerin çoğu üreticiler tarafından ilgi çekici hale getirilerek satılmaktadır fakat hangi malzemedenyapıldığı belli olmayan, güvenlik limitini aşan kimyasal madde içeren ürünler insan sağlığını özellikleçocukların sağlığını olumsuz yönde etkilemektedirler.

· Fitalatlar malzemenin esnekliğini arttırmak için kullanılırlar. Soluma veya deri yoluyla vücuda alınırlar. İnsan vücudunda özellikle göğüs kanserine ve hormon sisteminin bozulmasına sebep olurlar.

· Azo boyar maddeler ise iki binden fazla çeşidinin olması sebebiyle renkli ürün üretilirken çokça kullanılmaktadır. Bu maddelerin kullanıldığı ürünlerin uzun süre vücut ile temas etmesi ilk etapta cildin tahriş olmasına uzun süreli maruziyetlerde de fitalatlarda olduğu gibi kanserojen etkiye yol açarlar. Beyan edilen boya türü ile tespit edilen boya türleri mutlaka karşılaştırılmalıdır.

· Özellikle sentetik ürünlerde, okul çantaları ve mataralar gibi ürünlerde yüksek miktardaki monomer ve kalıntı organik çözücüler başta alerjik reaksiyonlar olmak üzere pek çok hastalığın sebebi olarak bilinmektedir.

· Kırtasiye malzemelerinde kullanılan ağır metaller ise antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi elementlerdir. Bu ağır metallerin vücuda limitlerin üstünde değerlerde alınması birikmelere sebep olur bu da bazı kanser türlerinin görülmesi ve nörolojik sorunların oluşmasını sağlar.

Tüm bu zararlı etkiler göz önünde bulundurularak Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2011 yılında “Bazı Tüketici Ürünlerin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ” yayınlanmış ve zararlı kimyasalları içeren malzemelerin kullanımına sınırlamalar getirilmiştir. Fakat bu yasal uygulamaların hayata geçebilmesi için ürünlerin denetiminin güvenilir bir biçimde yapılması gerekmektedir.

Bunun için, özellikle gümrük laboratuvarlarında ürünler daha ülkeye girmeden yapılan denetimlerin önemi çok büyüktür. Ürünler piyasaya girdikten sonra da piyasa denetiminin muntazaman yapılması çok önemlidir. Piyasa denetimi, elle, gözle ve burunla muayene edilerek değil, Enstrümental tekniklerin kullanıldığı ileri düzey akredite laboratuarlarca yapılmalıdır.    Gerek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, gerekse diğer bütün  resmi ve özel laboratuarlar bu ileri teknoloji ürünü cihazları kullanılabilecek, yöntemler geliştirecek personellerle desteklenmelidir. Laboratuvarlar ölçümleri doğru yapıp yapmadığını mutlaka harici kalite kontrol araçları ile (yeterlilik testleri gibi) mutlaka ispatlamış olmalıdırlar.

Kimyagerler Derneği